© Giyim ve Moda

1930'lu Yıllarda Moda

Cumhuriyetin ilk senelerinde 1930lu yıllarda kadın modası nasıldı? Kadınların cemiyet hayatı ve sosyal durumları kılık kıyafetlerini nasıl etkiledi? İşte 1930'lu yıllarda Avrupa ve Türkiye de kadınlar ve moda hayatı.

1929 krizinde yaşanan sıkıntıların modayı da etkisi altına almasıyla sadelik ön plana geçmeye başlamıştır. Kriz döneminin modası, kadını abartıdan uzak ve kadınsı, erkeği ise atletik, sağlıklı ve erkeksi göstermiştir. 20’li yılların, erkeksi ‘A la garson’ modasından daha dişi görüntüler veren kadınlar, elbise kalıpları aracılıyla kalçalarını, göğüslerini, kısacası beden çizgilerini ortaya çıkartmışlardır.

Bu dönemin belli başlı özelliklerine göz atalım;

- Pililer, kürkler ve 20’lerin parlak stili, abartısız elegant 30’lar stili ile yer değişti.

- Parlak kumaşlar ve aksesuarlar ortaya çıktı.

- Uzun boylu görünmek önemliydi ve tüm terzilik hileleri kadını da erkeği de uzun boylu göstermek üzere seferber edilmişti.

- Yanık ciltler, plajlar ve spor yapmak çok modaydı.

- Kadınların jartiyerli çorapları vardı.

- Etek boyları uzamıştır. Etek boylarındaki kısalık, 1960'lara kadar modayı terk etmiştir.

- Sırt dekoltesi ön plana geçmiştir.

- Kalem gibi kaşlar trend olmuştur.

- Saçlardaki bukleler feda ediliyor, saçlar ''a la garçon'' kestiriliyordu ve kısa saçlarının üstüne taktığı cloche şapkaları vardı.

- Omuzsuz (straprez) gece elbiseleri ve sırtlarda çaprazlar oluşturan modeller dönemin elbiselerinde en çok kullanılan unsurlar arasında yer almıştır.

1940'lı yıllarda saç modası

1930 kadını, uzun etekli, erkeksi tayyörlü, kloş kenarlı fötr şapkası ile yalın bir figür çizerken, gece kıyafetlerinde, has ipekten vücudunu saran verev kesimli giysileri giymişlerdir. Kadınlar, Hollywood etkisi ile omuzları ve sırtı açıkta bırakan elbiseler kullanmışlardır.

1930’larda, çekilen sesli filmler, filmlerdeki kadın ve erkek yıldızların giyiniş tarzları tüm dünyada etkili olmuş ve hayranları tarafından taklit edilmişlerdir. Türkiye’de bu yenilikten etkilenmiştir.

Amerikan aktörlerinin yani; Fred Astaire, Clark Cable, Cary Grant gibi Hollywood ünlüleri bu modanın müptelası olmuştur. Kadınlarda ise; Gloria Swanson, Joan Crawford, Marlene Dietrich, Greta Garbo (aşağıdaki görselde isim sırasıyla görebilirsiniz) gibi ünlü aktrislerin yaptıkları, tüm dünya da hatta ülkemizde de yakından takip etmişlerdir.Hollywood’un ünlü aktrisleri, modaya yön verme görevini aristokratların elinden almış, yeni modayı tüm dünyaya kendileri tanıtmışlardır. 

Dönemin moda ikonu ise Vivien Leigh'ti. 30'larda 10 kadar filme sahip olan Vivien'in en çok ses getiren çalışması 2 sene vizyonda kalan ''Rüzgar Gibi Geçti'' filmi oldu.

1930' lar Türk Kadını ve Moda

Tüm dünyada olduğu gibi ekonomik kriz Türkiye'yi de etkiledi. ‘‘Yerli Malı Kullan’’ kampanyaları başladı. Sümerbank 1933'de korunmaya alındı. ‘‘Yerli Mallar Pazarı’’ kurularak halk bu pazarlardan alışveriş etmeye özendirildi. Yine de bu dönemde moda oyunu tüm sosyal sınıflara yayıldı. Giyim ısmarlama-terzi türünden ziyade, ucuz bir çözüm olan hazır giyime kaydı. 1930'lar giyimde sadelik rüzgarı estirdi. Dönemin moda kadını olgun, ölçülü ve daha dişiydi.

Beyoğlu, başta İstanbul'un sonra Türkiye'nin moda merkezi durumuna gelmişti. Avrupa' da eğitim alan öğrenciler İstanbul' a dödüklerinde Beyoğlu'nda atölyelerini açarlardı. Öğrenilerek gelinen Paris ve Avrupa modası buradan Türkiye'ye yayılırdı. Cadde-i Kebir üzerinde bulunan Mısırlı Han önemli terzilerin bulunduğu bir mekandı. Madam Fegara, Calibe Seyfettin, Yaman Uzun ve Eyüp Usta gibi ünleri Cadde-i Kebir'i çoktan aşmış isimler arasındadır.

Avrupa modası giyim-kuşamda bu çizgiyi çizerken, Türk giyim-kuşam modası da Avrupa modasının yansıması olmuştur. Türk kadınları yeni Avrupa modasının getirdiği güzelliğini farketmiş ve bu görüntüyü yakalamak için terzi kapıları çalınarak dikim hilelerine başvurulmuştur.

(kaynaklar: the-high-heels.blogspot.com.tr, stildolabim.com)

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER