© Giyim ve Moda

1900-1914 Yılları Arasında Giyim ve Moda

1900'ler modası, giyim ve moda, kadın modası, moda akımları ve moda tarihi dönemleri hakkında detaylı bilgi ve resimli örnekler...

Erkekler üç parçadan oluşan takım elbiseler giyiyordu. Erkekler açısında çok değişiklik olmasa da kadın modasında ciddi değişimler yaşandı. Savaş öncesinde kadınlar kum saati biçiminde korselerle  vücutlarını şekle sokmaya çalışıyorlardı. 19. Yüzyılda ortaya çıkan özel dikim kıyafetler geçerliliğini korusa da yavaş yavaş giyim ve moda alanında sadeleşmeler kendini göstermeye başlıyordu. Yüzyılın başında moda olan danteller, kurdeleler ve pililerden de vazgeçilmeye başladı ve sadeleşme belirginleşmeye başladı. En önemli değişikliklerden birisi de etek boylarının kısalması ve ayakların ortaya çıkmasıydı.  Böylelikle ayakkabı ve çoraplara özen gösterilmeye başlandı.  Alçak “Louis” tarzı topuklu ayakkabılar dikkat çekmeye başladı. Şapkalar ise kişiden kişiye değişiyordu. Hala süslü modelleri tercih edenler vardı.

Günlük hayatta spor giyim de önem kazanmaya başladı. Sosyal yaşamda aktif olan kadınlar araba kullanırken, bisiklete binerken, golf oynarken, yürüyüşe giderken, paten kayarken ve yüzmeye giderken farklı farklı ve spor kıyafetler giyiyorlardı. Gece organizasyonları ve beş çaylarında ise yakası açık, kolları kısa ve dirseklere kadar eldiven kullanılan uzun etekli elbiseler giyiyorlardı. Çoğunlukla açık renkli ve kaliteli kumaşlardan elbiseler tercih ediliyordu. Birçok yumuşak ve hafif kumaş katından yapılan bu elbiseler dikkat çekici olmasına rağmen son derece kullanışsızdı.

1. Dünya Savaşı ve Köklü değişimlerle  20. Yüzyıl Başlarında Giyim ve Moda

1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla bütün dünya her anlamda değişmeye başladı. Zor ve kısıtlayıcı olan bu savaş dönemi yaşam tarzını ve dolayısıyla da giyim ve moda alanını da etkiledi. Gösterişli ve kalabalık kıyafetler gittikçe sadeleşmeye, hafiflemeye ve de spor hale gelmeye başladı. Üniforma giymenin rahatlığına alışan kadınlar sade ve rahat kıyafetleri daha çok tercih etmeye başladı. Böylelikle moda dünyasında köklü değişimler kendini göstermeye başladı.

Savaştan  sonra gösterişli saç modelleri daha sade ve rahat modelleri yerini bırakırken dayanıksız kumaşlardan yapılan detaylı kıyafetler de yerini kısa eteklere ve kullanışlı kazaklara yerini bıraktı. Kadınların hareketlerini kısıtlayan sert ve rahatsız iç çamaşırlarda daha rahat ve salaş modellere dönüşerek kadınlara hareket serbestisi kazandırmış oldu. sonuç olarak kıyafetler küçüldükçe, hafifleyip sadeleştikçe daha rahat bir hal aldı ve kadınlar da erkeklerde vücutlarını daha rahat sergilemeye başladı.

Değişim rüzgarları yeni tasarımcıları da etkilemeye başladı ve Giyim ve Moda da artık rahat, pratik ve kullanışlı bir moda tarzı benimsenmeye başladı. Böylece Fransız tasarımcılar Chanel ve Jean Patou 1. Dünya Savaşı’ndan önce modaevlerini açtılar ve daha çok örgü dokumalardan oluşan modern kadın kıyafetlerinin öncüsü olmuş oldular.

20. yüzyıl başlarında kraliyet ve aristokrasi çevresi hala trendleri belirleyen sınıfı oluşturuyordu. Britanya’da Prens Edward öncülük yaparak yeni giyim tarzının popüler olmasına vesile oldu. 1910 yılında Galler Prensi olan 16 yaşındaki taht varisi de kısa süre içinde rahat kıyafetlerin kullanımını teşvik ederek büyük bir moda ikonu oldu. bunun yanı sıra örgü yeleklerin ve golf kıyafetlerinin de popüler hale gelmesini sağladı.

1920lere gelindiğinde ise modayı ünlü sanatçılar etkilemeye başladı. Hollywood’un doğmasıyla irlikte Douglas Fairbanks, Rudolph Valentino ve Louise Brooks gibi film yıldızları trendleri belirlemede yüksek sosyeteyi gölgede bırakmaya başladı. Bu sadece ir başlangıçtı ve günümüze uzanan aktör ve aktristlerin modayı belirlemesi süreç içinde hızlanarak günümüzdeki noktaya kadar geldi.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER